Pazar, Ekim 12, 2008

Ali Baba'nın Çorap Çiftliği


Ali Baba’nın çiftliğindeki çoraplar, paylaştıkları çiftlikteki bilimum 2 ila 4 ayaklı canlılar kadar geveze olmamalarıyla tanınırlar. Zira, buradan sonra “geveze” olarak adı geçecek olan bu canlılar, kendi türlerine özgü sesler çıkarmakla kalmayıp, etnik kökene dayanan kültürel bir çeşitlilik yaratarak ortamı da renklendirmeye teşebbüs etmişlerdir. Şöyle ki; nispi oryantal kökenli bir *** geveze hayvanının çıkardığı “gıtgıtgıdak” sesi garp ve dahi şimaldeki akrabaları tarafından kesinlikle anlaşılmamakla kalmayıp, kendisine “kikiriki” ve “kokoroko” benzeri tepkiler gösterilmiştir ki oryantal *** gevezeleri böyle bir konuşmanın bulundukları elit konuma hiç yakışmadığını tekrarlasa da bir anlaşma kesinlikle vuku bulmamıştır. Lakin, sessiz ve masum imajlarını yıllar boyu korumuş olan çoraplar, kendi çiftliklerini kaderleri elverdiği ölçüde asla bozmadan bir ömür geçirmeyi hedeflerler.


Çoraplar monogamiktir, ve bu konuda bilhassa muhafazakardırlar. Tek eşlilik kendilerine o derece yakıştırılmaktadır ki, bir çorap eşi olmayan başka bir çorapla beraber yakalandığında kesinlikle ortada “yanlış anlaşılan” bir şey olduğunu belirtme ihtiyacı duymaz. Çünkü, ortada bir yanlışlık olduğu ortadadır ve zaten herkes bunun farkındadır. Böyle bir durumda yapılması beklenen şey tabiidir ki bahsi geçen çorapları eşlerinden ayıran zalim kişi ve kurumları uyarmak, onların kendilerine gelmeleri için şöyle bir sarsmaktır.


Bilindiği üzere çoraplar aynı zamanda iki yüzlüdürler, tıpkı tüm canlılar gibi. Ama çorapları tüm canlılardan ayıran özellikleri, iç ve dış yüzlerinin kolaylıkla ortaya çıkarılabilip görselleştirilerek anında karşılaştırılabilmeleridir. Bu halde, çorapları şu şekilde ikiye ayırmak mümkündir; içi dışı bir olanlar – içi dışı bir olmayanlar. İçi dışı bir olanları hepimiz biliriz. Bunlardan korkmamız için bugüne dek asla bir sebebimiz olamamıştır. Bazıları o denli içi dışı birdir ki, profesyonel bir çorap çiftçisi bile hangi yüzünün dış yüzü olduğunu ayırmakta zorlanabilir. Transparan, saydam yahut şeffaf olarak anılan ve ışık geçirgenlikleriyle ünlü olan çoraplar da rahatlıkla bu gruba dahil edilebilirler. İçi dışı bir olmayan çoraplar ise bizim asıl dikkat etmemiz gereken çorap çeşididir. Bunlar hiç de masum ve temiz yürekli değildirler. Hatta yanlışlıkla dahi olsa bu türden bir çorabın iç yüzü açığa çıksa, bağımsız herhangi bir gözlemci tarafından hemen fark edilmekle kalmayıp fena halde tiksinti ve bulantıya yol açarlar. Toplum içinde dış yüzlerini takınmadıkları takdirde, toplumdan fena halde dışlanırlar.


Umuyorum ki bu yazı, bilim dünyasının bu güne dek önemini vurgulamadığı bir husus olan bu hususta, okuyucuyu aydınlatmakla kalmış, daha öteye gidememiştir. Yazımı sona erdirirken size son bir mesaj:

Lütfen alkollüyken çorap kullanmayalım, kullananları kıllandıralım!