Cumartesi, Mart 22, 2008

Musiki Vakti


Bu hafta Musiki Vakti'nde yazın müzik piyasasını sallayıp folloş edecek bir albümü inceleyeceğiz. Evet, o içimizden biri, halkın bağrına bastığı bir evladı, canımız, ciğerimiz, Yiğit Akyurt.
Biz onu hep Ufak Yiğit diye tanıdık, fakat o uzuvları kısa, yüreği büyük bir insandı. Yıllar süren çalışmalar sonucu bu muhteşem albümü bize armağan etti. Lafı çok uzatmadan albümde yer alan şarkılara geçelim, akabinde tartışırız anam.

CD

1- İnternet cafede unuttum telefonunu (4:20)
2- Çıkarmadan 5 (3:59)
3- Dijital Aşklarda Buldum Randımanı (5:12)
4- Çaldır beni, kontörüm varsa ararım (7:38)
5- Tutanamadım AQ (13:45)
6- Donumda sallarım (2:02)
7- Otobüsteydim, açamadım (4:35)
8- Nolcak bu fenerin hali (3:33)
9- Posta hesabı yaparım (1:36)
10- Ağaç oldum Sevinç'in önünde (16:39)
11- İsviçre'li bilim adamları (4:50)
12- www.google.com (6:30)

Bonus DVD
1- Ağaç oldum Sevinç'in önünde kamera arkası
2- Yiğit'in bebeklik fotoğrafları
3- Belgesel: Nasıl medyatik oldum?

Albümün açılış parçası İnternet cafede unuttum telefonunu gayet hareketli, kulağa hitap eden bir şarkı, soundu insanı gaza getiriyor, sözleri insanın başını döndürüyor. Şehrin en işlek caddelerinde arabayla kız keserken sesi sonuna kadar açarsanız başarı şansınızı katlamaması için hiçbir neden yok. Aynı zamanda günümüz gençliğinin sorunlarına duyarlı bir şarkı, yozlaşmış gençleri doğru yola çekmeye çalıştığı için velilerden de büyük bir alkış alacağa benziyor.
Ardından gelen Çıkarmadan 5, yazın clublarda bol miktarda çalınacağa benziyor, insanı dirty dance e davet eden sözleri, aksiyonlu müziği ile gençlere ve kendini genç hissedenlere hitap eden bir şarkı.
Albüme adını veren Dijital Aşklarda Buldum Randımanı ise gayet duygusal, acıklı, bir parça, böyle hızlı başlayan bir albümde bu sıraya konulması gayet saçma olmuş. Ama şarkı dehşet ya. Postmodern bir abazanın yakarışını böyle ifade edecek bir şahsiyet dünyaya gelmiş mi acep? Fantezi arabesk ile tekno müziği harmanlayan bir soundu var, sözleri ise tartışılmaz güzellikte.
Akabinde Çaldır beni, kontörüm varsa ararım, adlı parçayı görüyoruz listede, bu da aynı halt işte, gençliğin sorunlarına değinen, kontör pahalılığından yakınan yakınan bir gencin dramı. Öğretmen hattı için yalvarılan bölümler yürek burkuyor.
Tutanamadım AQ ise Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar kitabından esinlenilmiş bir parça. Yazara göndermelerle dolu, gayet uzun bir tutunamama ve isyan temalı bir parça. 100 temel eser ve 100 temel fıkrası kategorisine alınması lazım.
Donumda sallarım adlı parça ise bir meydan okuma şarkısı bu vahşi kapitalizme ve korsan sektörüne. Albüm bu noktada hafiften caz ile klasik eskimo müziğine kayıyor.
Otobüsteydim, açamadım adlı parçamız ise toplu taşımayı eleştiriyor gibi görünse de aslında dünya düzenine gizliden dokunduruyor, felsefi düşünmeyi sevenler dinlemeli.
Nolcak bu fenerin hali ise bu albümün en damar şarkısı, bir gencin hayata, insanlara isyanı, elindeki cep telefonundan müzik yayını yapıp artiz artiz gezen kro tiplerden duymanız kuvvetle muhtemel bu aralar.
Posta hesabı yaparım adlı parça ise erken boşalma sorunu olan bir gencin dramını anlatıyor, şarkının süresinden de anlayabileceğiniz gibi. Parçada Viagra adlı ilacın güzelliklerine değiniliyor. Albümün tek klasik batı müziği tarzına sahip olan şarkısı.
Akabinde gelen Ağaç oldum Sevinç'in önünde adlı parça ise hepimizden bir kare taşıyor içinde, hangimiz Seviç'in önünde ağaç olmadık ki dedirten, gözlerimizden birkaç damla göz yaşı damlattıran bir parça. Ah nerde o eski günler dedirtiyor.
İsviçre'li bilim adamları ise albümün en gereksiz, ne işe yaradığı anlaşılmayan parçası, hergün abuk subuk analizler yapan İsviçreli bilim adamlarını konu alıyor.
www.google.com ise İsmail YK nın www. bombabomba.com adlı parçasına gönderme yapıyor. Sen orda takıl ben gugıldan her bir haltı buluyorum, naaber dürrük gibi bir mesaj içeriyor. Ayrıca albümün tek death metal soundu içeren şarkısı.

Evet, bir albüm incelemesinin daha sonuna geldik. Sizlere veda etmeden önce hepinizi öpüyorum, korsan cd,vcd, dvd, kaset, plak, flashbellek, SecureDisk, Memory Stick gibi dijital ve ya analog veri taşıyıcıları almamanızı istiyorum, ama dinleyen kim. Ben bile DC den indiriyorum herşeyi.

5 yorum:

  1. şukela bir albüm, muhteşem bir albüm eleştirisi. yiğit gibi yeni sanatçıların, hem günümüz dünyasının sorunlarına değinen, hem de geleceğe, zamanın ötesinde, hiç eskimeyen bir baş yapıt olarak kalabilesi bu eseri, benim gibi genç dimağları, müzik daha bitmemiş lan! çığlıklarıyla umutlandırmakta. popüler kültüre ve napopüler kontra-kültüre göndermelerle dolu bu albümü dinlerken, hem gözleriniz yaşaracak, hem midenizdeki o garip kıvranmayla gelen heyecan duygusunu hissedeceksiniz, hem de en sofistike progresif ultra-experimental müzisyen yanınız tatmin olacak.

    YanıtlaSil
  2. sevgili isimsiz, ne dediğini anlamadım ama çok güzel demişsin, katılıyorum aynen. zaten bu tür albümler yapmak her yiğidin harcı değil, sadece yiğit akyurtun harcıdır, bu harç üniversite harçlarından farklı olup, öğrenim kredisi alarak karşılanamaz, karşılatmam!

    YanıtlaSil
  3. Yigit kardesim gercekten inanılmaz bir calisma hazirlamis. Butun sorunlara, finansmansızlıga ragmen, muzikal dehası ile bunlarin ustunden gelmeyi basarmis. Bu da bize turk post arabeskinin sevgili editor sahin baba gibi saha kalktigini gosteriyor

    Bravo yigitt!

    YanıtlaSil
  4. her şey güzel de yiğit akyurt gibi bir üstada yakışmayan bir şarkı var orada ki bu tutanamadım AQ'nun ta kendisidir. Kendisiyle çok eskiden tanışırız ve bu şarkıyı yaparken ben yanındaydım ve tam o sırada bizzat vatanı kurtarmaya karar verdiğimiz andı. Her neyse şarkının kalitesine diyecek söz yok ama isimde bir sıkıntı var.Yakışmadı ve yakışmaz da zaten o AQ denen şey. Bin kere söyledim bah yiğit benliğini yitirdin usta olmuo böyle Q ne ola ki dedim bunun yerine kullanman gereken şey H.G. olmalıdır dedim. Zaten bizim kitlede bilirler bunu ve ayrıca AQ büyük tepkiye neden olur dedim ama anlatamadım. Q ne ulan Q ne......... SONUÇ: en son gördüğümde adeta hayatını karartan bir şey yaşamış gibiydi. Ne oldu diye telaşla sordum ve aldığım cevap:
    - Hay ben bu Q'nun AQ... hatta H.G.

    Selo

    YanıtlaSil
  5. Sevgili Selo, işte yiğit kardeşimiz globalleşmenin acımasız ağına düşmüş, kendini kurtarmaktan aciz bir durumda ne yazıkki. koskoca alfabede 29 tane harf var, ama gidip gavur ellerden abuk subuk harfler almaktalar. Q. o ne öyle, kıçından don lastiği sarkan O gibi bir şey. küçük hali daha rezil, q, p nin ters hali. Bu kadar kopyacı olur bir harf. O yüzden müstahaktır yiğite, oh olsun.

    YanıtlaSil